1. Algoritmanın temel prensipleri
Instagram, kullanıcıların uygulamada geçirdiği zamanı maksimuma çıkarmak istiyor; bu nedenle kişiye özel, ilgi çekici içerikler göstermeye çalışıyor.
“İyi” içerik olarak algılanan kriterler değişiyor: artık sadece beğeni sayısı değil, paylaşım, kaydetme, izlenme süresi, DM ile gönderilme gibi etkileşim türleri daha önemli hale geliyor.
Kullanıcının içerikle olan geçmiş ilişkisi (önceki etkileşimleri), içerik tipi tercihleri (video mu fotoğraf mı, vs), içerik güncelliği gibi sinyaller algoritmada büyük rol oynuyor.
2. Bölümlere göre algoritma nasıl davranıyor
Feed (Ana Akış)
Takip ettiğiniz hesaplardan gelen içeriklerin yanı sıra önerilen içerikler de gösteriliyor.
Öne çıkan sinyaller:
Kullanıcının o gönderiyi beğenme, kaydetme, paylaşma, yorum yapma olasılığı.
Gönderinin ne kadar yeni olduğu (recency).
Kullanıcının gönderiyi paylaşan kişiyle önceki etkileşim düzeyi.
Hikâyeler (Stories)
Kullanıcının sıklıkla izlediği hesapların hikâyeleri öncelik kazanıyor.
Hikâyenin tamamen izlenme oranı (“completion rate”) gibi izleme performansı da önemli.
Keşfet (Explore)
Kullanıcının henüz takip etmediği hesaplardan içerikler sunulur; amaç yeni içerik keşfi.
Gönderinin popüler olup olmadığı, kullanıcıyla benzer içerik türlerinde etkileşim geçmişi gibi sinyaller burada daha baskın.
Reels
Kısa biçimli videolarda izlenme süresi, tekrar izlenme, paylaşılma gibi metrikler çok önemli.
Trend olan sesler, efektler, içerik formatları algoritma tarafından olumlu karşılanabiliyor.
3. 2025 İçin Öne Çıkan Güncellemeler ve Eğilimler
Algoritmanın “özgün içerik” (original content) yönünde bir eğilimi var: aşırı yeniden paylaşım veya sadece başka hesaplardan alınmış içerikler daha düşük erişim alabiliyor.
Kullanıcı biyografisindeki anahtar kelimeler (“keywords in your bio”) artık algoritma için daha anlamlı sinyaller sunuyor.
Etkileşim tipi değişiyor: Sadece “beğeni” yerine kaydedilme (save) ve DM yoluyla gönderilme (share) gibi eylemler daha değerli sinyal sayılıyor.
“İzlenme süresi” (özellikle Reels için) çok belirleyici hale geldi.
Hashtag kullanımı tamamen etkisiz değil ama “30 genelleştirilmiş hashtag” taktiği artık eskisi kadar etkili değil; yerine niş ve ilgili etiketler tercih edilmeli.
4. Senin için (Sosyal Medya / Dijital Pazarlama Hizmetleri Bağlamında) İpuçları
Senin gibi – sosyal medya, dijital reklam, e-ticaret hizmeti sunan bir kişi olarak – aşağıdaki stratejiler özellikle işine yarayabilir:
Nişi belirle ve tutarlı ol: Hesabın veya hizmet verdiğin markanın odaklandığı konu net olsun. Algoritma için “bu hesap neyle ilgili” sorusunun cevabı açık olsun (biyografide anahtar kelimeler, profil bilgisi vs).
Özgün içerik üret: Sadece kısa süreli viral içerikleri kopyalamak yerine, markanın hikâyesini anlat, takipçilerinle bağ kur, kendi stilini kat.
İzlenme süresi ve etkileşim teşviki: Özellikle Reels’lerde ilk birkaç saniye çok kritik. İzleyicinin “durup izlemeye” karar vereceği bir giriş yap. “Kaydet” ya da “arkadaşını etiketle” gibi etkileşim çağrıları düşün.
Karışık içerik formatları kullan: Fotoğraf gönderisi, carousel (çoklu görsel), video, hikâye, IGTV (varsa) — farklı formatları dene çünkü algoritma kullanıcının tercih ettiği içerik tipini öğreniyor.
Zamanlama ve erken etkileşim: Gönderiyi paylaştıktan sonra ilk dakikalarda etkileşim almak (yorum, kaydetme, paylaşma) önemli. Bu yüzden içerik paylaşım zamanını hedef takipçi kitlenin aktif olduğu saatlere göre ayarla.
Hashtag & anahtar kelime stratejisi: İçeriğinle ve hedef kitlenle direkt alakalı 5-10 niş hashtag kullan. Biyografide ve içerik açıklamasında ilgili anahtar kelimeleri düşün.
Analitik kullan: Paylaştığın içeriklerin nasıl performans gösterdiğini düzenli olarak analiz et. Hangi format, saat, konu daha iyi işliyor diye bak.
Etkin bir içerik takvimi oluştur: Tutarlılık önemli. Özellikle Stories ve Reels için düzenli paylaşımlar algoritma açısından olumlu.
Topluluk ilişkilerini güçlendir: Kullanıcılarla yorumlarda etkileşim kur, DM’ye yanıt ver, takipçilerinle bağ oluştur. “İlişki gücü” algoritmada önemli bir sinyal.


